Kurtuluş Savaşımızın başkomutanı, Cumhuriyetimizin mimarı, milletimizin hamisi, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 81. yılında rahmetle ve minnetle anıyoruz.
Savaş meydanlarına sığdırdığı nice zaferleri, kurduğu hür, bağımsız ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti ile taçlandıran, düşman postalları altında inim inim inleyen bir avuç halkı yeniden ayağa kaldırıp, bütün ayrılıkları bir kenara koyup, ortak kültür ve değerler etrafında birleştirerek Türk milletini bu topraklara yeniden egemen kılan büyük devlet adamına ne kadar minnet duysak azdır.
Üstün askeri dehasının yanında çevreye ve yeşile olan duyarlılığı, çiftçiye ve tarıma verdiği önem, bilim ve eğitime gösterdiği ihtimam, kadına ve gençliğe atfettiği değer, çocuklara duyduğu sonsuz sevgi ve güven dikkate alındığında Mustafa Kemal Atatürk’ün günümüz sorunlarına yıllar öncesinden çözümler sunduğunu ve bu çözümleri yaşantısında bizzat tatbik ettiğini görmekteyiz.
Baş gösteren ve bir türlü çözülemeyen ekonomik sorunlar, sıcak bir çatışmaya doğru giden ülkeler arasındaki gerilimler, siyasi çözüm bekleyen gelişmeler hepimizde, Norveçlilerin deyimiyle “Mustafa Kemal gibi düşünmek” zorunluluğumuzu ortaya çıkarmaktadır.
“En büyük eserim” dediği Cumhuriyeti, “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” vasiyeti ile sonsuza dek yaşatmak üzere gelecek nesillere miras bırakmıştır. Bizler, bu emaneti ne pahasına olursa olsun korumak ve ilerletmek mecburiyetindeyiz. Bu nedenle gençlerimize Atatürk’ü, büyük mücadelesini, eserlerini ve fikirlerini doğru bir biçimde anlatmak ve öğretmek zorundayız.
Vefatının üzerinden 81 yıl geçmiş olmasına rağmen hiç eskimeyen ilkeleri ile bizlere çağdaşlığın yolunu açan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve özlemle anıyor, her geçen yıl yokluğunu daha fazla hissediyoruz”